29 Mayıs 2010 Cumartesi

YALNIZLIK

YALNIZLIK



Sıcak bir Mayıs akşamı
Sıkıntılar tesbih taneleri gibi dizilmiş,

Alt alta,üst üste, yan yana..



Nasıl olduğu değil;

Nasıl oluştuğu önemli olan,

Aynalardan suratımıza haykıran,

Ben değilmiyim;onları yaratan ?





Çirkin, kokuşmuş, tükenen dünyamda,

Yalım yalım yüzüme vuran,

Alev alev olmuş düşüncelerim.



Mutlu olayım derken,

Yakalanmış bir tutsak olan,

O kahreden benliğim.




Sevmeyi unutan kalbimin,

Kör düğümlerle bağladığı

Yalnızlığımın,


Beynime hançer gibi saplanan,

Ümitsiz çığlıkları ;

Titretirken benliğimi,

Sen yoksun.





Islak yapış yapış

Terden bunaltan bir mayıs akşamı,


Uykularımı kabus’a çeviren

Işığı sönmüş bir gündüzün

Gecelerin dende karanlık;


Umutsuzluğun Umman olduğu ,

Karanlık dev dalgalardır;

Beni boğan yalnızlığım…


Dr.Erdem CANKAYA -Ataköy 29.05.2010

16 Mayıs 2010 Pazar

YOZLAŞMIŞ SİYASET

BAYKAL - CHP – YOZLAŞMIŞ SİYASET


Fransa gezisindeyim ,cep telefonum çaldı.Açsam yurtdışı ücretlendirme bana ait.Zaten gezimin faturası hesabımı çoktan açmış durumda.Derken bir kez daha ayni numara ısrarla arıyor.
- ALO Erdem abi sensin değimli ?
- Benim ama sesinizi alamadım
- Pardon ağbi ben Yılmaz
- Yılmazcım ben Fransa dayım,dönüşte seni arasam olmazmı?
- Ağbi kusura bakma bilmiyordum.Deniz Baykal ‘ın kasedini gördünmü?
doğrumu değilmi sana soracaktımda..
- Ne kasedinden bahsediyorsun ? Deniz bey dosdoğru birisidir. Kaset te doğrudur Yılmaz.
- Ağbi sen duymadın herhalde ,Deniz Baykal ın sex kasedini yayınlıyorlar.CHP den partili bir milletvekilini şeyetmiş.
- Yılmaz sen kafayı sıyırmışsın .Çok ayıp söylediğin şey.Tamam Deniz bey’e muhalifiz muhalif olmasına da ,ama böyle bir iftiraya da maruz kalması çok günah.
- Tamam ağbi sen öyle diyorsan doğrudur. Kusura bakma ,iyi yolculuklar ağbi. Ne zaman dönecen ?
- Çarşamba gecesi dönüyorum.
- Perşembe yazıhanede isen geleyimmi ağbi.
- Tamam Yılmaz. Perşembe öğleden sonra görüşürüz.


Hanım merakla yüzüme baktı.Yok bir şey anlamında salladım başımı. Hey allahım ,Türkiyede kazan kaynıyor,Allah sonumuzu hak getire.
Derken bu defa hanımın telefonu çaldı,İstanbuldan büyük kızım arıyor. Hanımın rengi sarardı
- yok olmaz öyle şey iftiradır. Olur olur söylerim babana İnternetten doğrumu değilmi bakar.


Akşam konakladığımız eve varıncaya kadar 6 telefon daha geldi.Eve gelir gelmez ilk işim Lap-Top ‘u açmak oldu.You tube da 3-4 defa seyrettim kasedi.Bütün gece daraldım uykumda .Ya doğruysa diye.


Kaset doğruda olsa, adı geçen kadın yanlıştır diye avundum.Zira uzaktan da olsa Nesrin Baytok u tanıyorum.Parti emekçisi ,ciddi bir kadın. Tamam Deniz bey sağlıklı bir erkek,belki nefsine yenilmiş olabilir .Ama kesinlikle evli bir hatunla o işe girişeceğini sanmam.Hem yakın çevresinde ona o ihtiyacını karşılatacak,yakın dostları var.Deniz bey istese o dostları ona ,Kraliçe güzelliğinde kızları bulabilir. Öfff ne biçim şeyler geliyor aklıma. Benim aklıma böyle şeyler gelirse cahil halk ve seçmen ne düşünürki ?... Olcay Hanımın ve Can beyin onurlarını ayaklar altına alan bu pis iftira. Nasıl olsa Deniz Baykal gibi deneyimli bir siyasetçi gereken doğruyu yapar böyle bir durumda. Nesrin hanımda yarın gazetelere demeç verir. ”YOK BÖYLE BİR İLİŞKİ DER” Düzmece kaseti devreye sokanlar hakkında gerekli yasal işlem yapılır.


Ertesi gün İnternette Vatan Gazetesinde Güngör Mengi ve Zülfü Livaneli nin yazılarını okudum.Hele hele kasedin 8 yıl öncesine ait olduğu ve bu tehditlerle YILLARCA Deniz Baykal ın santaj sonucu siyasi bir esir olduğu,bu nedenle Tayyip in yasaklarının kalkıp, başbakanlık yolunun açıldığı şeklinde bir zahap ‘a kapılınca,ne düşünebileceksem o kadar kötü düşündüm.


Fakat Sayın Baykal kendini ispatladı ve doğruyu yaptı. Skandal ın 4.cü günü istifa etti. CHP ve TÜRKİYENİN ÖNÜ AÇILMIŞTI. Kurultayda seçilecek yeni bir Genel Başkanla CHP şahlanır ve tek başına iktidar olacak oyu alırdı. Ve Deniz Baykal’ada ,ona çok yakışacak Cumhurbaşkanlığının yolu açılırdı.


İstanbul’a dönünce arkadaş gurubumuzun en deneyimli siyasetçisini aradım. Deniz Baykal la bir dönem çok yakındı. Doğru olabilir mi ? kaset dedim. Seyretmedim diye kaçamak bir cevap aldım.Üstelemenin anlamı yok. Peki Deniz bey geri dönermi dedim.”Geri dönmenin yollarını arıyor,eğer 2.ci bir kaset yoksa,mutlaka geri döner”dedi.


Bütün hayallerim yıkıldı.


İlerleyen günlerde Kraldan daha Kralcı,Baykal dan daha Baykalcıların davranışlarına şahit olunca midem bulandı. Baykal’ın evinin önünde açlık grevi yapandan tutunda, evinin önünde Baykal’ı dahi ürkütecek şekilde nümayiş yapanlar. Evinden cenaze çıkmışçasına böğürerek ağlıyanlar Gelecek seçimde koltuğunu korumak isteyen veya vekilliğe uzanmak isteyen yağcı takımının proveke ettiği insanlar. Baykal başta olmayınca hiçbir şey olamıyacaklarının bilincinde CHP ve Türkiyenin geleceğini karartanlar.


Eğer Sayın Baykal bu güruhun goy goyuna gelirde geri dönüş yaparsa, hem kendine ve ailesine, hemde Baytok ve ailesine Hem CHP ye hem de Türkiyeye en büyük kötülüğü yapar.


Ben Deniz Baykal’ın o hataya düşmeyeceğine inanıyorum.


Her şeyin “HAYIR” LISI OLSUN da ,Hıyarlısı olmasın.

10 Mayıs 2010 Pazartesi

Yalnızlık

                                           10.05.2010

Ne oldu bizlere böyle ?
Bizler mi kaybolduk ?
Yoksa dostlarmı terk etti ?


Nerde renk renk göklere saldığımız ?
Renkli boy boy uçurtmalarımız …

Çukur Bostanda ki oyunlarımız,
Ne Çukur Bostan kaldı
Ne kovalayan bahçıvan,


Gençliğimizdeki terlerimiz kurumadan,
Yitirdiğimiz arkadaşlarımız..
Heyacanla almaya çalıştığımız
Diplomaların ;
Köşede unutulmaktan
Kağıtları sarardı…
Yılını bile unuttuk mezun olduğumuz
Okulların…


Ya öğretmenlerimize ne oldu?
Bizleri bir bir terk ettiler.


Bizi korkutan,geçen günlerin;
Arttırdığı yalnızlığımız…


Ne oldu bizlere böyle?
Bizler mi kaybolduk ?
Yoksa kaybolan geçmiş zaman mıydı ?


Ne köşe başındaki kasap var,
Nede mahallenin bakkalı !..


Ne oldu bizlere böyle ?
Bizlermi kaybolduk ?
Yoksa kaybolan dostluklarmı?


     Dr.Erdem Cankaya