19 Aralık 2010 Pazar

HARRA GÜRRE ve MÜLAYİM 'in ÇİFTESİ

HARRA GÜRRE ve MÜLAYİM’ in ÇİFTESİ

İnternete düşen bir kasetten sonra, yaşantımızda ne kadar çok değişiklik olduğunu düşünürsek, CHP ye gönül vermiş insanların ,en çok adrenalin salgıladığı yıl herhalde 2010 olarak tarihteki yerini alacaktır.

Devleti kurmuş olan partinin  “İNADINA” nidaları ile;  Genel Başkanlık koltuğunu bırakmayan yıllanmış lideri, “bir yenilgi değil, mücadele etme “  gerekçesi ile bir gece ansızın istifa ediverdi. Geleceğini lideri ile garantiye alan bir sürü siyaset erbabı da, “GİTME SEN YAR BAŞIMIZDA KAL”           politik söylemi ile liderlerinin evinin bahçesinde çadırlar kurdular. Mizansen harika idi. Geleceğini Lidere bağlamış Siyaset erbabı, kurultaya dahi katılmayacak olan Lider’i tekrar aday göstererek ,mecburi göreve davet edeceklerdi.

Ama ne oldu ise , yetkilerinin kısıtlanmasını kabullenemeyen Genel Sekreter, ilerde istediğini yaptırmak üzere Mülayim bir  zat-ı muhteremi emaneten Genel Başkanlık koltuğuna oturtuverdi.

Emaneten zannettikleri insanın, o mülayim edası içinde ne derece sert ceviz olduğunu,beyninin içinde 40 tane tilkinin kuyruğunu birbirine değdirmeden gezdirecek kadar ,ne kadar zeki biri olduğunu bilmiyorlardı.

18 Aralık Kurultayın da ,daha bir yılını doldurmadan, lider olduğunu ispatladı Kemal Kılıçdaroğlu.

KIRAL ÖLDÜ ,YAŞASIN YENİ KIRAL

41 vaatle, seçim start ı alan örgüt,belki de son senelerin en şölensel kurultayını yaşadı. Bu kurultayda diğerlerinden farklı olarak,benim dikkatimi çeken , yorumlayabileceğim gözlemlerim var.
Şöyle sıralayabiliriz ;
          1-Sayın genel başkanın “Korku imparatorluğunu yıktık, lider sultasını kaldırdık, parti içi demokrasiyi tam anlamı ile uygulayacağız” vaadi.
Bu demektir ki, siyasette  emek verenler, görev almada önceliklidir. Yalakalık dönemi son bulmuştur. Halkı kandırmadan  ,halk katına ulaşmayı becerebilenler, halktan aldıkları güç ile,yönetimde söz hakkı sahibi olacaklardır.
       
          2- Kurultay salonundaki Deniz Gezmiş ve Che’ li afiş.
Bu demektir ki ; biz geçmişimizde Devrimci gençlere yeteri kadar sahip çıkamadık. Bu resim in asılması ile özür diliyor ve Partinin köklerinde olan  Devrimci zihniyete uygun tüm sol devrimcilere kapımızı sonuna kadar açıyoruz.
        3- Parti meclisi listesindeki Gençlerin eskisine göre daha çok olması ,
Atatürk’ ün  ülkeyi emanet ettiği gençlerin, Atatürk ‘ün partisine de sahip çıkacağına olan inanç. Birikimli ve Çağdaş gençler sayesinde ,iktidar kapısının zorlanacağına duyulan güven.

         4- Partinin 2 ci adamı pozisyonuna giren GÜRSEL TEKİN ‘e  çok düşük oy çıkması  ile ; delege diyorki :
Seni çok seviyoruz Kılıçdaroğlu . Ama bu seninde belirttiğin gibi biz partinin kurultay delegeleri, kapı kulu askerleri değiliz. Sen önermiş dahi olsan,sana olan sevgi ve saygımıza rağmen “parti geçmişinde aklanmaya yönelik hakkında  söylentiler olan,il başkanlığı döneminde antidemokratik olarak ilçeleri görevden alan,yerel yönetim seçimlerinde kara çarşaflıya parti rozeti takarak,Laiklik ölçütlerinden taviz veren” bir partilimize biz senin kadar güvenmiyoruz mesajı var.

Eğer benim naçizane olarak dikkatimi çeken bu gözlemlerim,mesajların ulaştırılmak istendikleri adreslere doğru gidip de; dikkate alındığını hep beraber izleyebilirsek, oy oranımızın arttığına ve başarı çıtamızın yükseldiğine hep beraber şahit olacağız.

Dr.Erdem Cankaya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder